Baba acısıyla başladığı atletizmde madalyalara koşuyor

Baba acısıyla başladığı atletizmde madalyalara koşuyor
Trabzon'da yaşayan down sendromlu Abdullah İnan, atletizmde başarıya doymuyor.

Küçük yaşlardan itibaren futbol, basketbol ve yüzme branşlarıyla ilgilenen 18 yaşındaki Abdullah, yaklaşık 3 yıl önce babasını kaybetmesiyle bir süre içine kapandı.

Babasının vefatından sonra annesinin yönlendirmesiyle atletizme başlayan Abdullah, bir yıllık sürede milli takıma seçildi.

Kısa süredeki başarılarıyla göz dolduran Abdullah İnan, Çekya'da düzenlenen Avrupa Down Sendrom Atletizm, Tenis ve Masa Tenisi Şampiyonası'nda cirit, uzun atlama, 4×100 ve 4×400 metre koşularında altın; triatlon, gülle ve disk atmada gümüş, 100 metre ve 200 metre koşularında bronz olmak üzere toplam 4 altın, 3 gümüş, 2 de bronz madalya kazandı.

Sürmene Engelsiz Yürekler Spor Kulübünün çatısı altında Ömer ve Rana Yumak çiftinin antrenörlüğünde çalışan genç sporcu, yeni şampiyonalarda başarı elde etmek için ter döküyor.

Milli sporcu Abdullah İnan, AA muhabirine, yarışlarda başarı elde ettiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

Sürekli spor yaptığını dile getiren Abdullah, her zaman kazanıp daha çok kupa almak istediğini vurguladı.

"Çalışmamızın karşılığını aldık"

Anne Müzeyyen İnan da eşinin vefatından sonra oğlunun içine kapanmasını engellemek için onu atletizme yönlendirdiğini dile getirdi.

Öğretmen olan kardeşinin de önerisiyle çocuğunu atletizme yazdırdığını belirten İnan, "3 yıldır Ömer hocayla sıkı şekilde çalışıyoruz. Ona çok şey borçluyum. Çocuğuma her yönüyle yardımcı oldu." diye konuştu.

İnan, oğlunun antrenörüyle parklarda ve top sahalarında çalıştığını dile getirerek, "Her şeyimiz çok mükemmel değildi. Şimdi çok şükür sahamız açıldı. Gelip gidiyoruz, rahatça çalışıyoruz. Çalışmamızın karşılığını da aldık." ifadesini kullandı.

Engelli ailelerine çocuklarını spora yönlendirmeleri konusunda tavsiyede bulunan İnan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oğlumu okula alıp gidiyorum, spora da götürüyorum. Kışın yatsı namazında evime gidiyorum ama hiç pişman değilim. Çocuğumu belli bir yere kadar getirebildik. Bunların hepsi birlikte oluyor. Ben götürmesem çocuk da gelemez, çalışıp başarılı olamaz."

Antrenör Ömer Yumak: "Rehabilitasyon için yapılan sporu profesyonelliğe çevirdik"

Antrenör Ömer Yumak da sporcusuyla yaklaşık 3 yıldır haftanın 7 günü antrenman yaptıklarını söyledi.

İlk tanıştıklarında ondaki potansiyeli gördüğünü vurgulayan Yumak, "Atletizme uygun olduğunu düşündüm ve atma branşlarında çalışmaya başladık. Bir yılın sonunda milli takımı kazandı." dedi.

Yumak, rehabilitasyon için yapılan sporu profesyonelliğe çevirdiklerine dikkati çekerek, "Bu çocukların hepsinin kendi alanında başarı yapma ihtimali var. Hangi dal olursa olsun yüzme, güreş, judo her dala yönlendirebilir. Çocuklar evde kalmasın. Spora teşvik edilsin." diye konuştu.